Asperger Sendromu – Sosyal İletişim Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?

Asperger Sendromunun Belirtileri Nelerdir?- Sosyal İletişim Bozukluğu

Çocuğum asperger sendromu olabilir mi?

Eğer Çocuğunuz;

  • Sosyal ilişkileri ve kuralları bir türlü öğrenemiyor ise
  • Bir iki konu ile sınırlı dar ama derin bir ilgi alanları varsa (örneğin dinazorlar, uzay vb.). (Başka konularda ilgileri hemen hemen yok gibidir.)
  • Kendi ilgi alanı dışındaki hiçbir konuyla ilgili ona ulaşamıyoruz, kendisini adapte ettiği bir olaydan onu koparamıyorsanız. Ona ulaşmak, ilgilendiği etkinlikten onu koparma girişimlerimiz krizle sonuçlanıyorsa.
  • Böyle yaparsam babam kızar, annem üzülür, öğretmenim sevinir, arkadaşım küser ya da korkar vb. çıkarımlar yapamıyorsa
  • Asi, inatçı, prensip sahibi, koleksiyoncu, titiz, dakik, ciddi ve çeşitli takıntıları var ise
  • Yalan, dolan ve hileden anlamaz, son derece safsa
  • Rutininin değişmesinden nefret edip (Ev düzeninin değişmesinde, yemek, yatma, banyo, dışarı çıkma hep belli saat ve günlerde olmak zorunda), yeni ortamlara uyum sağlamakta güçlükler yaşar ve alışkanlıklarından ve günlük rutinlerinden kolay kolay vazgeçmez ise
  • Rutini değiştiğinde duygularını kontrol etmekte zorlanıp kontrolünü kaybediyorsa
  • Bazı eşyalarına ya da oyuncaklarına (arabaları, mavi arabaları, sadece üçgen legoları gibi) takıntılı ve sadece bir tanesi ile saatlerce, günlerce oynama davranışı gösteriyorsa
  • Yaşının üstünde gelişmiş dil becerilere sahip, küçük bir profesör gibi büyümüş de küçülmüş şekilde  konuşma becerisi gösteriyor ise.
  •  Bu konuşma becerisine sahip olmasına rağmen her zaman konuşmak istediği bir konuda sabırsızmış gibi görünüyorsa
  • Genelde yaşıtlarından daha resmi ve kendinden büyük kişilerle iletişim kuruyor sanki “Büyümüş de küçülmiş” gibi konuşmaya çalışıyorsa
  • Ortak dikkati odaklama konusunda zayıf,  Örneğin bir kitaptaki resime birlikte dikkat etme de güçlük çekiyor ise,
  • Sosyal  ipuçlarını okumada zorlanıyor  (beden dilini okumada zorlanma, başkalarının bakış açısını kabul edememe). Benzer şekilde sosyal ama, ancak iki yönlü konuşmalar yapamıyor; sadece konuşuyorsa. Etrafındaki diğer insanların istekleri ve duygularını olabileceğine dair herhangi bir fikri olmayıp kendi dünyasında yaşıyor gibi görünüyorsa
  • Zayıf ve tuhaf bir espri anlayışı varsa.
  • Başkalarının ses tonundaki alaycılık ve iğneleme ve şakaları anlamada yetersiz ise
  • Alışılmadık ve tuhaf sayılabilecek beden duruşu ve yüz ifadelerine  sahipse.
  • Motor gelişimi yaşıtlarına göre geri, atlama, koşma becerileri yetersiz ve sakar davranışları yaygınsa.
  • Empati eksikligi, arkadaslik kurma becerisinde eksiklik, sürüp giden tekrar edici konusmalar varsa,
  • Duyusal uyaranlara karşı aşırı duyarlı, güçlü ışıklar, yüksek sesler, belli dokunuşlar gibi belirli uyaranlar karşısında,  kolayca aşırı uyarılıyor ve rahatsız oluyor ise çocuğunuzda Asper Sendromu Olabilir.

ÇOCUĞUMUN ASPERGER SENDROMU OLDUĞUNU NASIL ANLARIM?.

Sosyal İletişim Bozukluğu olan kişilerin  mantıksal zekaları çok yüksek olmasına rağmen sosyal zeka ve sosyal iletişim becerilerini öğrenme ve kullanmaları konusunda oldukça yetersizdirler. Bu kişilerin bir çoğu normal zeka düzeyine ve dil konuşma becerisine sahiptir.
Bu kişiler  3-4 dili aynı anda konuşabilir,  matematik ve uzay fiziği teorilerini anlatabilir, 5 sene sonra nisanın 23’ünün hangi güne denk geldiğini söyleyebilir ancak  arkadaşlık kurmada, insan ilişkilerini yürütmede, yakın ilişkilerini sürdürmede, diyalog ve ortak dikkat gerektirecek konuları sürdürmede oldukça zorlanırlar.

Asperger sendromlu kişiler, insanların niyetlerini, sıcak davranıp davranamadıklarını, düşmanlık duygularının olup olmadığını, kendilerini sevip sevmediklerini anlayamazlar. Bundan dolayı istismara açık olabilirler ve kolayca dışlanabilirler.

Aspergerli olan bu kişiler toplumdan kopukluk ve içine kapanıklık olarak kabul edilen asosyallik grubuna girmezler. Gülünecek yerde ağlarlar, ağlanacak yerde gülebilirler. Yoğun hüzün yaşamaları gereken zamanlarda kendilerini duygudan yoksun hissedebilir ve anlamsız bir boşluğun derin girdaplarında bulabilirler.

ASPERGER SENDROMUNUN ERKEN DÖNEM – ÇOCUKLUK ÇAĞI- BELİRTİLERİ NELERDİR?

Anne babalar çocuğunun asperger sendromlu olduğunu nasıl anlayabilir? Kaç yaşında belirtilerini gösteriyor?

Çocukken yaşıtlarının oynadığı hayali ve sembolik oyunları oynayamazlar. Örneğin, kızlar, bebeğine mama yedirmeye çalışmaz, erkekler bir tahta parçasını silah diye kullanmaz. Normal gelişim gösteren çocuklar bir gün “ben doktorum” diyerek bebeklerini muayene etmeye, onları iyileştirmeye çalışır, diğer bir gün anne olup evdekilere çay yaptığını söyler ancak asperger sendromu olan çocuklar bu tür hayli oyunlar oynayamaz.

Büyümüş de küçülmüş ya da küçük profesör edası vardır. Konuşmalar karşıklı olmaktan uzak uzayıp giden tekrarlamalara dönüşebilir. Karşılıklı sohbetleri didaktik şekildedir. Kendilerinden daha büyüklerle ilişki kurmayı severler.

Soyut yargıları ve düşünceleri anlamakta zorluk çekerler. Mecaz anlamı gerçek sanırlar. Annesi tarafından “Bir daha bunu yaparsan bacaklarını kırarım,” diye tehdit edilen bir çocuk, korkudan titreyecek ve bir daha o davranışı yapmamaya çalışacaktır; çünkü bacaklarının gerçekten kırılacağını düşünür. Esprileri anlamakta güçlük çektiği için esprilere gülmez ve espri yapmayı sevmez. Anlama zorluğu çektiği konulardan biri de atasözleri ve deyimlerdir. Onlar buradaki sözlerin derin ve farklı anlamlarına odaklanmak yerine sadece kelime anlamları üzerinde dururlar.

Görsel motor koordinasyonları çok zayıftır. El becerilerinde çeşitli sorunları olduğu için çok sakar olabilirler. Çeşitli konu, olay ve nesnelere takıntıları vardır.  Örneğin, belli tür ve renklerdeki nesneleri toplama takıntıları görülebilir. İlgi takıntılarıyla ilgili araştırmaları çok derinlemesine olabilir. Bu takıntıları garip konular üzerinde olabilir. Örneğin, dinazor türleri, futbol karşılaşmaları, uzay vb.

Alışkanlıklarından vazgeçemez ve rutin bir yaşantıları vardır. Örneğin hep aynı saatte yemek yer, uyur ve aynı yolda yürürler. Duygusuz bir yüz ifadeleri vardır, özellikle iletişim içinde değillerse yüzlerinde belirgin bir boşluk görülür. Ya hep bir şeyler planlar ya da hiçbir şey düşünmezler. Duygular arası geçiş çok hızlıdır, yani öfkeliyken bir anda öfkeleri dinebilir ve gülebilirler ya da çok neşeliyken bir anda hüzünlenebilirler. Öfke patlamaları ve ağlama eylemi çok önemsiz nedenlerden dolayı görülebilir.

Empati kurma konusunda ciddi sorun yaşarlar, yani başkalarının yaşadıklarını tahmin edemez ve beden dillerini yorumlayamazlar. Ancak çok üstün taklit yetenekleri ile bu tür duyguları zamanla taklit etmeyi öğrenebilirler. Çok belirgin olmayan yüz ifadesini anlayamazlar. Arabaları motor sesinden bile tanıyabilirler ancak ses tonundan kişinin üzgün veya neşeli olduğunuzu anlayamazlar.

 İnsan ilişkilerinde çok önemli olan davranışsal mesajları algılama güçlükleri vardır. Ayrıca jest ve mimikleri gereği gibi kullanamaz ve konuşmalarına tekdüze bir ses tonu hâkimdir. Hayal etme yetenekleri çok azdır.

Zekâ düzeylerinde sorun yoktur; hatta üstün zekâya sahip olanların sayısı epeyce fazladır. Çok farklı alanlarda üstün yetenekli olabilirler; kimi çok güçlü bir hafıza sahiptir, yıllar önce duyduğu bir olayı veya okuduğu bir kitabı satır satır hatırlayabilir; kimi yabancı dil öğrenmeye yatkındır, kısa zamanda birkaç yabancı dili öğrenebilir; kimi karmaşık matematik problemleri rahatlıkla çözebilir; kimi elektronik eşyalara meraklıdır, onları tamir eder ve hatta yeni aletler icat eder; kimi bilgisayar programlarında uzmandır. Genellikle kodlama, tasarım, astronomiye müthiş ilgili, bilim çocuk dergisinin hastası olabilirleken, bu konular dışında duvardan farksız olabilirler. Sanki sizinle onun arasında görünmez bir cam olduğu h,ss,ne kapılırsınız.  Okulu başarıyla bitirebilir, meslek sahibi olup evlenebilirler. Bir kısmı da bütün yaşamlarını, ilgi duydukları ve uzman oldukları meslekle ilgili çalışmalar ve araştırmalar yaparak geçirirler, evlenmek, çoluk çocuğa karışmak akıllarının ucundan bile geçmez.

Temel sorunlarının başında iletişim yetersizliği ve sosyal uyum bozukluğu gelir. Konuşmalarında doğdukları andan itibaren  sorun yoktur; ancak iletişim kurmada ve sürdürmede sorunlar yaşarlar. Örneğin, normal bireyler grup içinde iki farklı konuyu takip edebilir; ama sosyal iletişim bozukluğu yaşayanlar takip edemez ve genellikle ortak dikkat gerektiren konuları içerdiği için grup ilişkilerinden kaçarlar. Çocukluktan itibaren öğrenilen sosyal ilişkileri ve kuralları bir türlü öğrenemezler, sosyal ilişkilerde çoğu zaman sorun yaşarlar. Aslında sosyal ilişkiler anlamında eksikliklerinin farkındadırlar.

Basit ve sade bir yaşamları vardır. Hayatlarında yer edinmeye çalışan ve birinci derecede zorunluluk taşımayan birçok nesne ve olguyla uğraşmak onları fazlasıyla yorar. Bu nedenle kafalarını karıştırabilecek her türlü fazlalığı dünyalarından çıkarırlar. En çok iki-üç arkadaşları vardır.

İmayı, alayı, iğnelemeyi, şaka ve gerçek ayrımını anlamada ciddi güçlükleri vardır. Hangi durumda nasıl tepki vermeli gibi konularda eğitimler almaları gereklidir.

Aspergerli olan kişilerin ayrıca tuhaf şekilde işleyen duyusal sistemleri vardır.  Soğuk ve sıcak havanın,  uykunun öfkenin kokusunu alabilirler.  Eşyalara bağlanırlar özellikle bazı şeylerle garip bir bağ oluştururlar. Yüzlerce kalemi, oyuncak arabası olmasına rağmen sürekli almaya devam eder, kaybederse çok üzülürler.

Başkalarının düşüncelerini hiçbir zaman tam bir netlikle bilemez. Ama birini sevip sevmediğini ve neyini sevip sevmediğini açıkça bilir. Bazı şeylerin birbirine nasıl bağlı olduğu konusunda hiçbir zaman emin olamaz. Kendisi hakkında konuşmaya özel bir istek duymaz. Hayatını tahammül edemediği şeylerle karşılaşmamaya özen göstererek yönetme eğilimindedir.

Asperger sendromunun belirtileri başka sorunlarla karışabilir mi?

Özellikle çeşitli öğrenme güçlüğü, uyum sorunları, gelişim geriliği, sosyal fobi ve dikkat eksikliği hiperaktivite ile karışabilir. Ancak zaten bunlar Asperger sendromunun bir parçası da olabilir. Ayırt etmek için alanında uzman birinin teşhisi çok önemlidir.

Asperger Sendromu Olan Çocukların Eğitimi: Aspergerli Çocuğum Var Ne Yapmalıyım?

Sosyal iletişim bozukluğunun kesin bir tedavisi yoktur. Asperger’li olmak ya da sosyal iletişim bozukluğuna sahip olmak yolun sonu değil aynı dünyada kendine özgü yoldan kendine özgü kuralları ile yürümek demektir.  Bu çocuklar yetişkin olduklarında uygun eğitim ve uygun iş  seçmişlerse kendi kendilerine yetebilirler. Kendilerini belli düzeyde tolere edecek eş bulabilirlerse evlenebilirler.

Bu çocuklar etkili bir eğitimle sorunlarının çoğu ile başedebilir. Anne ve baba devamlı olarak çocuğa destek olmalı, çocuklarına başkalarının perspektifini anlayabilecek, sosyal ipuçlarını okuyabilecek alıştırma ve etkinliklerle yardımcı olmalıdırlar.

Mecazi ve dilin sosyal kullanımlarına yönelik eğitimler, sosyal becerilerin kazandırılmasına yönelik  eğitimler, özgüveni geliştirmeye yönelik sportif etkinliklere yer verilmelidir.

Sürekli birlikte kitap okuma ve konu üzerine tartışma, kitaptaki olayları tahmin etme, hikâyedeki karakterin davranışları ve duyguları hakkında yorumda bulunma, oyun oynama, görsel yöntemlerle iletişim kurma üzerine çalışma gibi egzersizler yapmaları çok önemlidir. Örneğin çöp toplamayı çok seven bir çocukla çatışma yaşamak yerine onu geri dönüşüm ve çevre konularında bir alana yönlendirilebilir.

Bununla beraber sosyal İletişim güçlüğü yaşayan bu çocuklar ayrıca  sosyal ve iletişim alanında ve davranış eğitiminde ciddi desteğe ihtiyaç duyarlar. Anne babası, çocuğa hangi durumda nasıl davranacağını, sosyal taleplerle karşılaştıklarında bunlarla nasıl baş edebileceğini, sorun yaratabilecek durum ve senaryoları önceden tanıtıp, konuşurken nasıl tonlama ve vurgulama yapması gerektiğini öğretebilir.

Bu kişiler değişim fikrinden hoşnut olmayabilirler, ancak önceden değişiklik yapmaya hazır olabilseler daha iyi başa çıkabilirler. Hatta bu tip sorunlarıyla baş etmesi için yöntemler geliştirmesine yardımcı olunmalıdır. Eğer yeni yerlere gitmeden veya tatile ya da seyahate çıkmadan önce harita üstünde ve internet üzerinde önceden çalışılmalıdır.
Aspergerli çocuklar yetişkin dönemlerinde kendilerine uygun iş bulabilirler ve yönlendirildikleri taktirde çalışabilirler. Ama insanlarla yüz yüze diyalog ve sosyal iletişim, grup çalışması, yaratıcılık ve el becerisi gerektirmeyen, zaman baskısı olmayan,  rutin işlerde çalışabilirler ve çok başarılı olabilirler. Ancak işe kabul edilirken sorulan sorulara düzgün yanıtlar veremedikleri için mülakat gerektiren işlerde sorun yaşayabilirler.

Bazı olumsuz gibi görünen özellikleri olumlu davranışlar geliştirmede kullanılabilir.  Örneğin katı kurallar ve rutine bağlı oldukları göz önüne alınarak olumlu alışkanlıklar edinirken bu özelliklerinden yararlanılmalıdır.

Aspergerli olan kişilerin matematik (yazılım, kodlama ve astonomi dahil) ve müzikle ilgilenmelerine yardımcı olmak yaşayacakları sorunun derecesini ciddi derecede rahatlatacaktır. Bununla beraber  fotografik hafızalarını kullanabilecekleri iş ve meslekler konusunda yönlendirilebilir.

Asperger sendromu ve Otizm Arasındaki Farklar;

Asperger sendromu daha önceleri genellikle “yüksek fonksiyonlu” otizmin “hafif” şiddetli bir türü olarak tannılanmıştır.  Asperger ve otizm arasında belli ortaklıklar bulunsa da iki sroun bir birinden farklıdır. DSM 5’de Asperger sendromu otizmin bir alt grubu olmakta çıkıp sadece SOSYAL İLETİŞİ BOZUKLUĞU olarak tanılanmıştır.

Buna rağmen DSM 5’deki adıyla adıyla asperger DSM-V’deki yeni adıyla sosyal iletişim bozukluğu yaygın gelişimsel bozukluk başlığı altında yer alan bir bozukluktur; fakat çoğu kez otizmle karıştırılır.

Otizmde birey kendi dünyasında yaşarken asperger sendromlu kişi bizim dünyamızda kendi kurallarıyla bir yaşam sürdürür.  Otizm ağır bir tablo olarak karşımıza çıkarken Asperger sendromu daha hafif bir düzeyde seyreder. Asperger sendromunu ayıran en temel özellik, asperger sendromunda dil ve konuşma ile zeka sorununun hemen hemen hiç görülmemesidir, Yani bebeklikten itibaren gramere uygun bir konuşmaya sahiptirler. Asperger sendromlularda motor gelişimine bağlı beceriksizlik ve el-göz koordinasyon bozukluğu olabilirken, otistiklerde el becerileri daha iyi gelişir. Aspergerliler, otistiklere oranla daha sosyaldirler ve toplumsal ilişkilere daha yatkındırlar. Asperger sendromu olanlar içe kapanıktırlar ama iletişim için isteklidirler. Ne yapacaklarını bilemezler, yaklaşımları genellikle insanları uzaklaştırır.

Asperger sendromunu otizmden ayıran aşlıca özelliği zekâ düzeyinin bir veya birden fazla alanda yüksek olması, buna karşın bazı alanlarda özellikle sosyal beceri gerektiren alanlarda ise yeterince gelişmemiş olmasıdır. Dil gelişimi ise dilin biçimsel kısmı açısından gelişmiştir. Mekanik bir ses tonu kullanabilir ve  dilbilgisi ve sözcük seçimleri zengin olabilir. Ancak dilin pragmatik kullanımı gelişmemiştir. Örneğin arkadaşları arasında kullandığı bir kelimeden elde ettiği ilgiyi okulda öğretmenine karşı da yaptığında aynı tepkiyi alabileceğini düşünür.

Paradoksal özellikler sergilerler. Örneğin el becerileri genellikle kötüdür ama buna rağmen başarılı bir şekilde piyano çalabilirler.

Asperger Sendromunu daha iyi anlayabileceğinizizi anlatan asperger sendromunu anlatan film ve diziler;

“Benim Adım Khan” filminde Khan

“Sherlock Holmes” dizisinde Sherlock

“Adam” filminde Hugh Dancy

“Mary ve max” filminde  Max adlı kişi asperger sendromlu birini canlandırmaktadır.

Asperger Sendromlu Olan Bazı Ünlüler

Anthony Hopkins

Ludwig Wittgenstein

Albert Einstein

Celal Şengör

Sir İsaac Newton

Dr.Psikoterapist Psikolog Hüseyin Doğan

 

Bir Yorum Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Translate »
Scroll to Top